** Hastalık yoktur hasta vardır. Yani bir hastalık hastaya göre çok farklı laboratuar, klinik, semptom ve bulgularla ortaya çıkabilir. Örneğin Mİ hastası epigastrik ağrıyla, apandisit vakası sadece hafif karın ağrısı ile gelebilir. Bu yüzden hastalar değerlendirilirken geniş perspektifte düşünülmelidir. ** Hekim önce hastaya zarar vermemeli sonra tedavi etmelidir. Yani emin olmadığı tedaviyi veya uzmanın vermesi gereken tedaviyi vermemelidir. Hastaya zaman kaybettirmemelidir. ** İyi niyetli gözükmek için görmediği hastanın karnesine kesinlikle ilaç ( Bilhassa etken maddesini bilmediği ilaçları) yazmamalıdır. Rapor vermemelidir. (Eczanelerden karne getiren, erkeğin karnesine oral kontraseptif yazdıran, Ölmüş kişinin karnesi getiren vb kişiler olacaktır). Kötü bir durumda tüm sorumluluğun hekimin kendisinde olacağı unutulmamalıdır. ‘’İyilikten maraz doğar’’ o sebeple başta ilkeler ortaya konulursa uygunsuz ve suistimale yönelik tekliflerin önü alınır. ** Hastane ortamında IV verilebilen bütün ilaçların IV tercih edilmesi daha etkili ve uygun olur. ** Ayaktan verilen tablet olan ilaçlar genelde kilo çok dikkate alınmaksızın en fazla 1 tablet veya 1 flakon olarak verilir. 2x 2 tablet verilmez. Bu genelde maksimum dozdur. Tabi bu durum her ilaç için geçerli değildir. ** İlaçların birçoğunda 30-40 kg bir çocuğa yetişkin dozu verilebilir. Nadir istisnaları vardır. |